YURT Partisi, eğitime ve sağlığa milli gelirden ayrılan payları ilk aşamada iki katına çıkaracağı gibi bu iki alanda yerinden yönetim ve toplam ve kalite uygulamasına geçecektir. Okullar kendi kendilerini yönetecek öğretmenler doğrudan okullara başvuracaklardır. Öğretmenler en son bilgiler ışığında 5 yılda bir ulusal yeterlilik testinden geçecek ve bu testlerde aldıkları sonuçlarla istedikleri okullara başvuracaklardır. Okullar, başvuran öğretmenler arasından en yüksek notu alanları seçeceklerdir. Okulların yönetiminde yöneticiler yanında öğretmenler, veliler ve yörenin yerel yönetim, iş ve işçi temsilcileri bulunacaktır. İlçe eğitim müdürleri ilçe düzeyindeki okulları performanslarının denetleyen; il eğitim müdürleri ise, ilçe eğitim müdürlüklerinin performanslarını denetleyen bir konuma gelecektir. Bakanlık ise performans ölçülerini ortaya koyan, eğitim programlarını sürekli yenileyen bir işlev üstlenecektir. İlköğretimde kitaplar ihtiyacı olan öğrencilere parasız olarak bakanlıkça dağıtılacak ve yılsonunda geri alınacaktır.
Türkiye’de ilk ve orta öğretimde ki yetersizlik ve bozukluk sonucu dershaneler ortaya çıkmıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle çarpık bir gelişme söz konusu değildir. Bugün dershaneleri ortadan kaldırarak eğitimin yetersizliğini ortadan kaldırmış olamazsınız. Bu politika, çöpleri halının altına süpürerek temizlik yapmaya benzer. YURT Partisi, eğitim reformu ile düşünmeyi ve beceri kazandırmayı sağlayarak dershanelerin işlevini ortadan kaldıracaktır. Üniversitelerin kalitesi yükseltilirken, meslek okulları ağırlık kazanacaktır. Öğretmenliğin cazip hale gelmesini sağlayacak bütün maddi ve manevi koşullar hazırlanacaktır.
Eğitim sistemimizde ilkokuldan başlayarak görerek, uygulayarak, anlayarak, sorgulayarak öğrenme temel ilke olacaktır. Öğretim kuruluşların ulusal düzeyde belirlenmiş standartlara ulaşmasını teşvik için, ulusal düzeyde standart yeterlik sınavları uygulaması yürürlüğe konulacaktır. Eğitim planlamasında, geleceğin iş sahaları ve ülkenin ihtiyaçları düşünülerek, öğretimin ilk aşamalarından itibaren ciddi bir yönlendirmeye gidilecektir. Özellikle üniversitelerde üretilen bilgilerin, ekonomimize ve toplumumuza doğrudan katkısı olacak bir biçimde teşvik edilmesi gereklidir. Ülkemizin kıt olan yetişmiş insan ve sermaye kaynakları ülkemizin acil ihtiyaçlarını gözetir bir biçimde değerlendirilecektir. Kısacası, üniversite-sanayi iş birliği sanayimizin açıklarını giderecek bir biçimde örgütlenecektir. Son olarak, üniversite yönetim yapılanması, üniversitelerin bilgi üreten ve aktaran kurumlar olduğu temelinde bir an önce yenilenecektir.
Eğitim sistemimizin reformunu iki temel ayağı olacaktır. Bir yandan yeni teknolojileri üretecek yaratıcı insanları yetiştirileceği seçkin kurumların oluşmasına yardımcı olurken diğer yandan teknolojiyi üretime uygulayacak nitelik iş gücünü hazırlayacak eğitim kurumlarının iyileştirilerek yaygınlaşmasını sağlayacak önlemler geliştirilecektir. Bu bağlamda sürekli eğitim anlayışı eğitim sistemimizin bir parçası haline getirilecektir.
Sağlık alanında ise hastaneler sağlık işletmelerine dönüştürülerek kendilerini yönetir ve sağlık personelini gözetir konuma geleceklerdir. Sağlık bakanlığı koruyucu hekimlikten, ileri araştırmalara kadar performans belirleyen koordinatör rolünde olacaktır. Türkiye’de sağlık sektöründe israfa son verilecek hem sağlık personelinden hem de teçhizattan daha verimli olarak yararlanılacaktır. Tüm vatandaşlarımızın kaliteli sağlık hizmetlerinden yararlanması için ulusal sağlık sigortası geliştirilecek, geliri olmayan ve düşük gelirlerin sigorta masrafların devlet tarafından karşılanacaktır.
Kentleşme, Yerel Yönetimler, Çevre ve Kültür Politikaları
YURT Partisi, ülkemizde çarpık ve düzensiz bir kentleşme, çevre duyarsızlığı ve yozlaştırıcı bir kültür politikasının mevcut olduğu inancındadır. YURT Partisi, kentleşmeyi ekonomik ve toplumsal gelişmenin en önemli süreçlerinden biri olarak görmektedir. Kentleşme süreci, imar, yönetim, sanat ve kültür boyutlarıyla bir bütün olarak ele alınmalıdır. Gelişmiş ve gelişmemesi ülkeler arasındaki en büyük fark kentleşmede ortaya çıkmaktadır. Kentleşmenin sadece sosyal ekonomik bir gelişme değil; yerel yönetimler yoluyla demokrasinin yeşerdiği, sanat ve kültürün geliştiği, çevrenin korunduğu bir süreç olması gerekir. Ülkemizdeki çarpık kentleşme süreci çevrenin tahribatına, sanayinin kontrolsüz gelişmesine, tarımın yok edilmesine, gecekondulaşmaya kültür yozlaşmasına ve sanatın yok olmasına yol açmış, yerel yönetimler demokrasi değil yolsuzluk yatağı haline gelmiştir.
Kentlerin, özellikle birbiriyle yarışan bir kültür ve sanat merkezleri olmaları arttırılırken kamu denetimi yerine özerk kurumların gelişmesi sağlanacaktır. Yeni iller kurulmasında kültür ve sanat faaliyetlerinin varlığı önemli bir ölçüt olarak aranacaktır. Kültürün yerel olarak sahiplenilmesi ve gelişmesi destelenecektir.
Çevre, gelecek kuşaklara bırakacağımız emanetlerimizdir. YURT Partisi olarak çevre konusunda duyarlılığı her düzeyde arttıracağız. Çevre; tarımdan, sanayileşmeye kadar birçok alanı ilgilendirmektedir. Çevrenin korunması ve geliştirilmesi temel hedef alınacaktır. Çünkü çevre sorunlarına duyarsızlık çoğu kez geri dönülemez yeni dev sorunlar yaratacak özellikler taşımaktadır. Enerji üretimde ve sanayileşmede yenilenebilir kaynaklar ve çevre dostu teknolojiler kullanılacaktır. Gecekondu bölgeleri çok katlı, yeşil alanlı sitelere dönüştürülecektir. Metro ve yaylı ulaşım sistemleri desteklenecektir. Çevre konusunda en önemli ilerleme yöre insanlarının bilincini artırma ve yerel yönetimler yoluyla kendi oturdukları yörelerde çevreleri üzerinde tam denetimlerini sağlamakla olmalıdır. Merkezi yönetim ulusal standartların koyulması ve ulusal politikaların geliştirilmesinden sorumlu olacaktır. Bu standartların uygulanmasında sivil toplum örgütlerinin belirleyici konuma gelmesi sağlanacaktır.
Kadın ve Gençlik Politikaları
Ülkemizde nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlar siyaset başta olmak üzere birçok alanda eksik temsil edilmekte, en önemlisi kadınların potansiyelinden ülkemiz yeterince yararlanamamaktadır. YURT Partisi, ilk önce kendi örgüt yapısından başlayarak kadınların eşit temsiline çalışacaktır.
Kadınlarımızın sosyal yaşamda hak ettikleri yerlere gelebilmeleri için yasal değişikliklerin yanı sıra kadının katılımını sağlayacak kültür ortamını yaratılması önem kazanmaktadır. Özellikle kadına karşı şiddetin önlenmesi için eğitim çalışmalarına öncelik verilecektir. Bunun yanında kadının çocuk yaşta anne olması ve eğitimsiz kalmasının önüne geçilecektir. YURT Partisi, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmasına yardımcı olacak hizmetleri ve girişimcilik projelerini yaşama geçirilecektir.
Gençlik, bir ülkenin geleceğidir. Türkiye çok genç bir nüfusa sahip olmasına rağmen, ülke yönetiminde gençler yoktur. YURT Partisi’nin demokratik değişim programının yaratıcı ve itici gücü, gençler olacaktır. Ülkemizde gençliğin kendini geliştirmesi için çok geniş olanaklar harekete geçirilecektir. Eğitim sistemimizde yapacağımız değişiklikler gençlerin kendi potansiyellerini geliştirme olanağı sağlayacak en önemli araç olacaktır. Bunun yanında gençlerin okul çağında bile yarı zamanlı iş edinmeleri sağlanarak mali açıdan kendilerine yeterli konuma gelmeleri, özgürlüklerini yaşamaları ve güven kazanmaları önemlidir. Kültür, sanat, turizm ve spor faaliyetlerini yaygınlaştıran hizmetler uygulamaya konulacak gençlik merkezleri kurulacaktır. Gençlerin sivil toplum örgütleri yoluyla sorumlu vatandaşlar olarak toplumsal projelerde çalışmasına yardımcı olunacaktır. Gençlerin ülke sorunlarının çözümüne katılmaları desteklenecektir.
Tarım Politikası ve Kırsal Kalkınma Reformu
Türkiye tarımın çok önemli yapısal sorunları bulunmaktadır. Tarımda verim düşüklüğü ve çalışan nüfusun yüksekliği tarımsal sektörde gelirinde düşük olmasını yol açmaktadır. Türkiye’de bugüne kadar tarım siyasi partiler tarafından sadece oy deposu olarak görülmüş ve taban fiyatlarıyla bu oy deposunu kendilerine çekme çabası öne çıkmıştır ama bu süreç içinde Türkiye tarımda kendine yeter ülke konumdan ithal eden ülke durumuna düşürülmüş, hayvancılık gerilemiş, köylümüz yoksullaşmıştır bunun yanında günümüzde ne verimli tarım topraklarını sanayiye açma, tarımsal ürünlerimizi işleyen TEKEL gibi kuruluşları zarar ettirme ve ormanlarımızın yok etme çabaları yoğunlaşmaktadır. Yakın bir zamanda dikte ettirilen tütün ve şeker yasaları ile ülkemizde tarımın yok edilmeye çalışıldığı açıkça ortaya çıkmıştır.
Türk tarımının en önemli sorunu verimliliği artırmak, gelişmiş teknoloji girdilerde yararlanmaktır. Devletin destekleme politikaları bu alanlara yönelirken, tarımsal işletmelerin gelişmesini ve tarımsal ürünleri işleyecek sanayi yatırımlarının yapılmasını teşvik edecek alt yapıyı sağlamalıdır. Tarımsal kesimde sulamaya önem verirken gıda teknolojisinin geliştiren projeler desteklenecektir. Tarımsal alanlarda eğitim faaliyetleri yöresel ürünlerin değerlendirmesini yapacak becerileri geliştirme üzerine kurulmalıdır. Ürün temelinde teknoloji geliştirme ve Pazar faaliyetleri desteklenmelidir. Ormancılığımızın gelişmesi için orman köylüsüyle yakın bir iş birliği içinde olmak gereklidir.
YURT Partisi’nin tarım politikası, kırsal alanlarda yaşayan, çiftçilik ve hayvancılık yapan vatandaşlarımızın refah içinde ve arzu ettikleri koşullarda yaşamalarını sağlayacaktır. Bu durum, kırdan kente göçü de azaltacağı için ülkenin dengeli bir nüfus dağılımı yaşamasına neden olacaktır. Bunu başarabilmek için YURT Partisi’nin politikası ise kırsal alanda refahın yaratılması amacıyla gerçekleştirilecek olan Kırsal Kalkınma politikalarının benimsenmesi ve yaşama geçirilmesi olacaktır.
Esnaf ve Zanaatkarlarımızın Desteklenmesi
Türkiye’de özellikle esnafımıza ve KOBİ’lere yönelik hizmetlerin ve kurumların iyileştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu bağlamda KOSGEB ve İGEME’nin KOBİ’lere verdiği hizmetlerin gözden geçirilmesinde yarar vardır. Küçük ve orta büyüklükteki girişimcilere teknik, finansal ve yönetim danışmanlığı hizmetlerinin etkin bir şekilde verilmesi gereklidir. Bunun yanında, teknolojik gelişmeleri yakından takip eden esnafımıza ve girişimcilere çok az bir ücret karşılığı bu gelişmeleri sunan birimlerde yaşama geçirilecektir. Girişimcilerin sorunları yakından takip edilecek ve periyodik olarak yürütme ve yasama organlarına iletilecektir. İşletme kurma ve geliştirmede, vergi ödeme kurallarının basitleştirilmesi ve bürokrasinin en aza indirilmesi KOBİ’lere sağlanacak teşviklerin başında gelmektedir. IGEME ise KOBİ’lerin ihraç potansiyelini değerlendirebilmeli, KOBİ’lere dış pazarlar konusunda danışmanlık yapmalıdır.
YURT Partisi, devletin ticarete konu olan mal ve hizmet üretiminden çekilerek rekabetçi piyasa ekonomisi içinde düzenleyici olmasını savunmaktadır. Devlet doğal ve sektörle tekerlerin olduğu ve denetim mekanizmalarının kurulmadığı alanlarda rekabeti sağlamak amacıyla mülkiyet sahibi olabilir. Özelleştirmenin temel amacı verimliliği ve rekabeti artırmak sermayeyi tabana yaymak olacaktır. Çalışanlar mağdur olmayacaktır. Özelleştirmeyi KİT’ler bağlı bulundukları bakanlığın koordinasyonunda kendileri yapacaklardır. Özelleştirme idaresi yeniden yapılandırılacak sadece teknik danışmanlık hizmetleri veren bir kuruluş haline gelecektir kamu bankalarının hemen özelleştirilmesi bankacılık sektöründe rekabeti artıracağı gibi devleti ucuz kredi şeklinde rant dağıtmak yükünden kurtaracaktır. YURT-P, enerji dağıtımı gibi doğal tekel olan alanlarda ise etkili bir denetim mekanizması kurulmadan özel tekeller yaratılmasına karşıdır. Eğitim ve sağlık gibi kamusal hizmetlerde devletin etkin olmasının yanı sıra özel sektör girişimciliği hizmetlerinin ödenebilir ve kaliteli olmasından yanadır. Yabancı sermayeninim özelleştirilecek kuruluşlara talip olması halinde sahip olma yüzdesi sektörün özelliğine göre belirlenecektir. Bugün KİT’lerin özelleştirilmesinin en etkin ve çabuk yolu çalışanlara ve yöre halkına satılmasıdır. Bir iyileştirme programından gecen KİT’lerin uygun fiyatla çalışanlara ve yöre halkına satılması sermayenin tabana yayılarak sermaye piyasasının gelişmesine katkıda bulunacağı gibi bölgesel tekellerin oluşmasını önleyecek, rekabetçi piyasa ekonomisinin yerleşmesine yardımcı olacaktır.
Sektörle politikalar teknolojik acıdan öncelikleri belirleyen yaklaşımlardır. Bu sektörlerin özelliği diğer sanayiler için altyapı oluşturma nitelikleridir. Nitekim Türkiye’nin teknolojik atılım yapabilmesi için aşağıdaki alanlara öncelik verilecektir:
1. Ulusal enformasyon şebekesinin kurulması,
2. Ulaşımda demiryolu, metro, raylı sistemlere ve denizciliğe ağırlık verilmesi,
3. Esnek üretim/esnek otomasyon teknolojilerine ülke sanayinin uyarılması,
4. Uzay, havacılık ve savunma sanayilerinde alan ve ürün bazında yatırım ve gelişme stratejisi,
5. Biyoteknolojide AR-GE üzerinde odaklanma,
6. Çevre dostu ve enerji tasarrufu sağlayıcı teknolojiler,
7. İleri malzeme teknolojileri.